Lazer Destekli Diş Hekimliği

Lazer Nedir, Güvenli Midir?
Lazer kısaca Light Amplification by Stimulated Emission of Radiation kelimelerinin baş harflerinden isimlendirilmiştir. Odaklı ve düzenli ışın demeti olarak da ifade edilebilir.

Amerikan Sağlık Örgütü – FDA onayına sahip bu sistem Amerika ve Japonya gibi ülkelerde yaygın olarak kullanılmaktadır. FDA onayı, bebeklerden tüm yaş gruplarındaki bireylere kadar tam ve güvenli tedavi yapılabileceğini dünya çapında kanıtlayan bir özelliğe sahiptir.

Lazer Işınının Benzersiz Özellikleri ile Hastaya Sağladığı Kullanım Avantajları Nelerdir?
Uygulamanın hasta ve hekime sağladığı sayısız faydanın içerisinde en önemlileri;

  1. Mevcut tedavi sistemlerine göre çok daha hijyenik, sağlıklı ve geniş tedavi yelpazesi sağlar,
  2. Çok hızlı iyileşme süresi yaratır,
  3. Vakaların çoğunda anestezi ve iğneyi ortadan kaldırdığı için hasta rahatlığı ve keyifli tedavi ortamı sağlar,
  4. Hekime ve tedaviye duyulan güveni arttırır,
  5. Cerrahi işlemlerde hiçbir kanama oluşmaz, bölge sterilize edilir ve işlem sonrası enfeksiyon riski sorun olmaktan çıkar.
  6. Sağlıklı doku kaybı önlenir,
  7. Lazerle temizlenen kök kanal tedavisi daha uzun ömürlü olur,
  8. Seans süreleri kısalır ve birden fazla işlemi sorunsuz gerçekleştirebilme olanağı artar,
  9. Ağız ve diş hassassiyeti ve benzeyen komplex sorunların tedavisi anında görülebilir,
  10. İmplant (vidalı diş) uygulamaları lazer ile çok kolay ve sıkıntısız gerçekleştirilir.

Yumuşak Doku Cerrahisi ile;

  • Kök ucundaki kistlerin temizlenmesinde destek amaçlı,
  • Kök kanalı tedavisi ve sterilizasyonu,
  • Diş eti enfeksiyonu tedavisi,
  • Estetik ve kozmetik amaçlı dişetlerinin kesilerek diş boylarının uzatılması,
  • Dil ve dudak bağı kesimleri,
  • Diş etlerindeki hiperpigmetasyona bağlı siyah renklenmelerin giderilmesi,
  • Kötü uyumlu protezler sebebiyle oluşmuş epülislerin çıkartılması,
  • Diş eti temizleme operasyonlarında enfekte dokuların uzaklaştırılması tedavileri lazer kullanılarak başarıyla gereştirilmektedir.

Kısaca düşük enerji seviyeli lazerlerin yararlarından bahsedecek olursak;

  • Yeni hücre yapımının artırılması (rejenerasyon),
  • Işınlanan bölgede kan dolaşımının ve yeni damar oluşumunun artırılması,
  • Güçlü ağrı kesici ve antienflamatuar etki,
  • Lenfatik dolaşımı artırıcı, ödem çözucü etki,
  • Vücut savunmasında önemli yeri olan beyaz kürelerin mikrop yeme (fagositoz) yeteneğinde artma,
  • Yine savunmada önemli olan immünglobulinlerin sentezinde artma,Kas spazmını çözücü etki,
  • Kemik iliğini uyararak kan yapımının artırılması,
  • Kırık iyileşmesinin hızlandırılması,
  • Hasarlanmış sinirlerde yenilenmenin artırılması,
  • Sinir iletimini artırma.
  • Virüs öldurücü etki,
  • Hücresel bazda enerji (ATP) sentezinin artırılması ve zar geçirgenliğinin (membran permeablitesi) üzerinde oldukça düzenleyici etkileri bulunmaktadır.

Bu sayede Düşük enerji seviyeli lazer ile;

  • Diş çekimleri sonrası yara iyileşmesi tedavileri,
  • Trigeminal Nevralji tedavisi,
  • 20 yaş veya implant sonrası mental bölgede ya da dilde oluşan parastezi (uyuşukluk), hiperestezi (aşırı hassasiyet)’lerin tedavileri,
  • Alveolit tedavisi, Yüz felci (fasial paraliz) tedavisi, Ağız içi aft ve ülserlerin tedavisi,
  • Çene ekleminde diş sıkmaya veya travmaya bağlı ağrıların ve ağız açıklığı kısıtlamalarının tedavisi, İmplant cerrahisi sonrasında iyileşme aşamasında, osteointegrasyonun (kaynaşmanın) hızlandırılması,
  • Her türlü ağız cerrahisi sonucu yara iyileşmesinin hızlandırılması etkin şekilde neticelendirilmektedir.